10.07.2013
Floransa’dan koşa koşa ayrılıyorum resmen, ilk hızlı trene bindim gidiyorum. 3 dakika vardı trenin kalkmasına. Şu ”last minute” masaları işe yaradı, çat rezervasyon yaptılar. Verdim 10 € oh rahatım.
Bir yandan sinirlendim, bizim hızlı trenleri yapan mühendislerin gözüne girsin diye geçirdim içimden. Bu da tren bak nasıl geniş, ferah. Bizimkilerde herkes göt göte.
He tabi koşarak kaçıyorum dedim ama Anıl’la buluşmadan önce biraz zaman yaratıp Milano’yu görmek istedim. Bakalım ne var Milano’da. 🙂
Taksim’de buluşur gibi buluştuk gerçekten.
-Neredesin Anıl?
+Şimdi uçaktan indim. 1 saat sonra merkezdeki istasyonda 23 numaralı peronun önünde buluşalım.
-Tamam.
**Tek gezmekte güzel duygu ancak en yakın arkadaşınla gezmek daha güzel bir duygu.
Bir kaç saat vaktim olsa da şehir rüya gibi demek için yetti doğrusu. Parfüm kokan sokaklarında, takım elbiseli motosiklet kullanan abilerin, her sokakta balo var edasıyla tur atan ablaların dolaştığı cağnım İtalyan şehri. Bir gün vakit bulursak dönüp köşe bucak gezeceğim seni. Şimdilik hoşça kal 🙂